Kadın Olmak

Armağan Portakal’la 40 + Cesaret Biraz

40_Artı_Cesaret_Biraz

Armağan Portakal hayatıma Twitter’ın soktuğu, kendisiyle yaşadığım ülkenin tarihinde büyük değişimlere yol açacağını inandığım bir günü bir arada yaşadığım muhteşem bir kadın. İnsan onu hiç bir şeyiyle olmasa, yumuşacık sesi ve güler yüzü ile hafızasına kazır. Oysa Armağan için kurulacak bir sürü cümle de var; kurumsal yaşamda pazarlama direktörlüğüne dek yükselmiş, ardından kendisinin süs balığı havuzu dediği bu hayata bir son vererek kendi kanatlarıyla uçmaya karar vermiş, bununla da kalmayıp bunu gerçekleştirmiş ilham kaynağı bir kadın O.

Armagan_Portakal5 Mart 2014 tarihinde Kozyatağı Kültür Merkezi’nde deneyimlerinden ziyade bu yolculuktan öğrendiklerini, bu yolun kendisine hissettirdiklerini anlatacağını duyunca, soluğu Kozyatağı’nda aldım. Bu türden kendi ışığıyla başkalarını da aydınlatmayı hedefleyen kişilerin sözlerini dinleyebileceğim etkinliklere katılmaktan büyük zevk alıyorum. Ben 32 yaşındayım. Kırklarıma daha yaşanacak çok yıl var. Ancak benden önce oraya gitmiş birinin söyleyecekleri benim için çok çok değerli.

Seminerin tanıtımında ‘Büyümek, okumak, çalışmak, kimi zaman evlenmek, çocuklar derken,  koşarak 40 yaşına geliyoruz. Bazen gençlik hayallerinin çok uzağında oturmuş bir hayat, bazen de gerçekleşmiş hedeflerin artık tat vermemesi olarak kendini gösteren 40 yaş sendromu ile baş başa kalıyoruz. 40 bir çok kaynak ve öğretiye göre kişinin olgunluk çağlarının başlangıcı. Yeni hayallere nasıl uzanacağımızı ve 40 yaş sendromu ile baş edebilmenin ipuçlarını bu seminerde bulacağız ‘ yazıyor. Armağan da bugün katılımcılarıyla tam olarak bunu paylaşıyor. Ancak kendisinden alınacak en önemli ders ‘Paylaşmak için mükemmel olmayı beklememek‘.

Armagan_Portakal

İnsan gençken kendisini upuzun, kocaman bir kumsalda gibi hissediyor diyor Armağan. Ancak 40 yaşına gelip de, bir avuç kum ile kaldığınızda, insan o kumu havaya atmaya korkuyor, o kadarcık kum ile ne yapacağını şaşırıyor ve işte bu hal, 40 yaş sendromu dediğimiz şey oluyor diyor. 40 yaş bir şelale altında durup susuzluğunuzu gidermek değil, o şelaleden akan tek bir damla boşa gitmesin deyip hepsini içmek istemek. Armağan bu duyguyla nasıl baş edeceği konusunda çok düşünmüş ve paylaştıkça büyüyebileceğini, başkaları paylaştıkça öğrenebileceğini ve ancak böyle güçlü olabileceğini keşfetmiş. Paylaşmak için mükemmel olmamayı da düstur haline getirmiş.

Armağan’ın hikayesi kurumsal hayattan koptuktan sonra o güne kadar edindiği bilgi ve tecrübelerini, pazarlama departmanı kurmak için bir bütçesi olmadığı halde pazarlama etkinliklerine ihtiyaç duyan kişi ve kurumlarla paylaşarak yeni bir ekonomik düzen edinmesiyle başlıyor. Ardından her zaman çok istediği bir şeyi yapıyor ve kızım dediği kitabı geliyor; Tesadüf. Fotoğraflar çekiyor, onları hiç beklemeden Facebook’ta açtığı ‘Armağan’ın Penceresi‘nde paylaşıp, takipçilerine ‘Hikaye Senin‘ diyor. Kadınlar toplanıp, sohbet ediyor, kendi hikayelerini anlatıyorlar. Oradan bir sinerji çıkıyor. Birlikten, beraberlikten kuvvet doğuyor. Armağan fitilini yaktığı ateşin büyümesini seyredip, mutlu oluyor. Çünkü Armağan biliyor, mutluluk akıllı insan işi. İnsan mutlu olmanın çaresini kendi içinde arayıp bulabilmeli.

Armagan_PortakalKozyatağı Kültür Merkezi’nden yeni insanlarla ayrılıyorum… Kim bilir ileride birlikte neler yapacağız?

Unutmadan…

Her gün bir tutam alın teri ve emek kemikleri güçlendirir, insanı dik tutar

 

You Might Also Like

1 Comment

  • Reply Armagan Ocak 12, 2017 at 2:45 pm

    Bahar, eskilere götürdün getirdin beni bu yazınla… 🙂 Güzel hatıralar biriktirmek ne güzel…

  • Leave a Reply